20.02.2011

Misafirin Ultrası

Pek kıymetli cumartesi günümün ilk kısmı Zeytinburnu-Merter hattında koşturmayla geçti. Koşturmayı 'Men at work' diye kodlayayım şimdilik. Bu koşturmaların mahsülünü yazın görürsünüz.
Herneyse, günün 2. kısmında Alman misafirlerim vardı. Almanya'dan sırf Beşiktaş-Fenerbahçe maçı için geldiler. Bu maça gelirken Yunanistan'da Paok-Cska maçını, Güney Kıbrıs'ta Omonio-Apoel derbisini izlemişler. Eduardo Galeano'nun 'Futbol Dilencisi' metaforunun ete gelmiş halleri adamlar. Ağzımın suyu akmasın diye de "başka nerelere gittiniz birader" diye soramadım, sorsam secere gibi dökülecekler, o da moral bozucu yani.

Çocukların ikise de sıkı. Biri Almanya'da 5 yıl men stadyumlardan men cezası yemiş, diğeri de 1.5 yıl. Birinin 5 aylık hapis cezası paraya dönüştürülmüş. Ama holigan değiller, ultras kültürünü benimsemiş adamlar. Paok tribünlerini sordum, beklediklerinin çok altında bulmuşlar.5 dakikalık youtube videolarıyla milleti yiyorlar dedi. Güney Kıbrıs'a gitmişken, Kuzey'e geçip futbol namına bi'şey aramışlar ama tabi ki sonuç 0. Çetinkayaspor'u öğrenmişler yine de, kaçınız duydunuz Çetinkayaspor'u? Kıbrıs'a Marmara'da zannedenler var  bu ülkede.

Beni keklemiyorlarsa Türk tribünlerine ciddi saygı gösteriyorlar. Zaten daha önce bizim Kadıköy'de oynadığımız Frankfurt maçına gelmişler. O ortamı bile beğenmişler. Alman ultras fanzinleri için yazdığım bi' yazıda bizim grupları tanıtmıştım. Kill For You'yu merak ediyorlardı en çok ve isminden ötürü çekiniyorlardı .

Almanya'da ki tribün yasasını anlattılar. Bizimkine minnet ettim. 1. yıl stadlardan uzaklaştırma yiyen Andy polisle çatıştığı için, 5 ay hapis cezası para cezasına çevrilen Benjamin ise 2 kez mevzudayken yakalandığı için ceza yemiş. Sivil polis Anderas'ı takibe almış, sokakta yakalamış mesela. Yasalar bizimkinden epey ağır ama ama polis keyfi uygulamalarda bulunamıyor. Pankart yasaklamaları, taraftara hayvan gibi muameleler mümkün değil. Hitler'in torunları 50 yılda kendilerini toparlamışlar bizse askeri vesayetten kurtulduk derken polis vesayetine giriyoruz günbegün.

Ultras olarak herkesin yaşadığı sıkıtınlar ortak olunca başlanan cümleler kendi aramızda tamamlanıyordu. '17 yaşındaki çocuk gelmiş ürünler ne zaman çıkacak' diye kendi tribünleri hakkında serzenişte bulununca resmi tamamlamış olduk, ulan aynı cümle bizim tribünde de var dedim kahkahalar falan. Gelen 2 ultras Frankfurt taraftarı. Frankfurt'un tek 1 Alman ligi şampiyonluğu var, o da 50lerde. Yani adamlar hiç lig kupası görmemişler, gördükleri tek kupa Almanya kupası. Bu adamlar Frankfurt ultrasları, muhtemelen bi' 10 yıl daha şampiyon olamayacağını bildikleri takımlarının peşinde koşturuyorlar, meseleyi anlıyor musunuz?

Maç Sonrası Notları:
Maçı Beşiktaş yeni açık tribünde izlediler. Maç sonrası da epey derbi üzerine muhabbet ettik. Hayatlarında böyle bi' atmosfer yaşamadıklarını söylediler. Bunu söyleyenler Boca-River derbisini bile yerinde izlemiş kişiler olunca söylenenleri ciddiye almak gerek. Maç öncesi Dolmabahçe civarlarında bizimkilerin gelişini bekleyip fotolarını çekmişler. Bi' deplasman tribünü nasıl bu kadar birlik içinde ve organize olabiliyor diye şaşırdılar. Bizim tribünler için, 'görsellik dışında vasat bi' maçtı' demedim bile. Toplu tezahüratlarda %100 katılımın olması etkileyici gelmiş epey. Tezahürat melodilerinin Yunan tribünlerine benzediğini söylediler. '600 yıl bizim parçamız olarak yaşadılar, etkilenmeleri normal' dedim. Tribünde meydana gelen kavgalara anlam verememişler. Türkiye'de çok yaygın olduğunu ifade ettim. Dün geceki atmosferin sadece yaşamayla ifade edilecek türden bi' atmosfer olduğunu söylüyorlar son olarak.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Besiktas-Fener maci izlenimlerini yayimladiklari fanzin cikmis.

axel dedi ki...

evet. yakında elime geçecek. çevirisini koyarım buraya.

Adsız dedi ki...

Beklemedeyiz,tamam.

Adsız dedi ki...

Bekledigimiz yerde kipirdamadan bekliyoruz.

axel dedi ki...

elime geçti.. sağlam bi' çeviri arıyorum. çevirince ekleyeceğim.