21.09.2014

Yağmurdan Önce Makedonya

Hasbelkader belleğimin bir köşesine ilişmiş güzel sahnelerin peşinden gitmeyi seviyorum. Bunlardan bir tanesi Talented Mr. Reply filminin ben de bıraktığı tat için İtalya'nın Cinque Terre kıyısına yaptığım seyahat oldu.
Geçen hafta yaptığım Makedonya gezisinin bahanesi de 10 yıl önce izlediğim, Makedon yönetmen Manchevski'nin enfes filmi Before the Rain'den kalan bir kilise sahnesiyle oldu. (Imdb puanı 7'den aşağı olan filmler için burun kıvıranlara duyurum olsun, filmin puanı 8.)

St. Joan Kaneo Kilisesi & Ohrid Gölü

Makedonya 3-4 günlük düşük bütçeli bir tatil için ideal bir ülke. Gitmeden önce bir ülkeye ve bir geziye dair tüm beklentilerinizi asgari düzeyde tutup gitmeniz gereken bi' ülke aynı zamanda. Siyasi olarak Balkanlardaki tüm etnik tırıvırılardan nasibini almış. Yunanistanla papazlar, azınlık olarak Türkler ve Arnavutlar var, onlarla da sıkıntı yaşıyorlar, ekonomi zaten yerlerde. Topu topu 2 milyon gibi bi' nüfusları var, hepsi köpek gibi çalışsa nolacak ki gibi bi' hal mevcut. Akdeniz ülkelerinin adı çıkmış ama Allah herkese Balkan ülkeleri rahatlığı versin.

Pegasus'un Üsküp'e düzenli seferleri var. Gitmeden önce biraz araştırmıştım fakat net bir bilgi bulamamıştım. Havaalanından Üsküp'e tek vasıta olarak bloglarda taksiler yazıyor fakat Vardar Expres adlı bir taşıma firması havaalanı ve Üsküp arasında shuttle seferleri sağlıyor. Biraz beklemeniz, saati tutturmanız gerekecek o kadar. Normal şartlarda taksi ücreti 20-25 euro arası değişiyor fakat bu bahsettiğim turla kişi başı 2.5 euroya gidebilirsiniz. Euro demişken 1 euro yaklaşık olarak 0,61 Makedon dinarına denk geliyor, Türk lirası olarakta 1 lira 0,46 Makedon dinarı. Gezip görebileceğiniz ülkeler arasında nadiren denk gelebileceğiniz Türk parasının daha değerli olma hali bu ülkede var yani.
Üsküp'e ilk gittiğimizde hafif yağmurlu bir hava vardı ve Makedonlar'ın ulusal günüydü in cin top oynuyordu resmen. Tadımız kaçınca planı bozarak yengenizle ertesi gün Ohrid'e kaçalım dedik. Ama Ohrid'e geçmeden biraz Üsküp'ü anlatayım.

Matka Kanyonu


Üsküp 700.000 nüfuslu Makedonya'nın İstanbul'u diye tabir edeceğimiz bi' şehir. Şehrin 'old city' diye geçen kısmı Osmanlı'dan kalma Türk bölgesi, diğer kısmı da Sovyetlerden kalma Makedon bölgesi, bu iki kısmı Vardar nehrinin üzerine ypaılmış köprüler ayırıyor. İki tarafta birbirine tezat bir mimarı ve kültürel doku taşıyor. Türk çarşısı ve mahallesi bizim Bursa çarşılarından farklı değil. Saraybosna'nın Başçarşı bölgesinden daha büyük ve daha fazla Türk unsuru taşıyor. Makedon Türkler'i ülkenin %4'ünü oluşturuyormuş fakat ülke genelinde daha fazlalar gibi bir hava var, hükümetin Türk nüfusunu bilerek düşük gösterme gibi bir niyeti olduğu söyleniyor.
Türkçe'nin konuşulmadığı hiç bir yer yok gibi, herkes Makedon olsun Arnavut olsun birazda olsa Türkçe konuşabiliyor. Bir gün boyunca hiç İngilizce konuşmadan işlerimizi hallettiğimiz oldu mesela. Burada da kabak gibi sırıttık tabiki, her gittiğimiz yerde hatta Allah'ın dağında bile alnımızda Türk olduğumuz yazıyormuş gibi Merhabalarla karşılandık. Akşam televizyonları açtığımız da mutlaka 2-3 kanalda Türk dizisi oynuyordu. Biz nasıl yıllarca o dandik Güney Amerika dizilerini bön bön izlediysek Araplar ve Balkan milletleri de bizim dandik dizileri aynı hevesle izliyor. Ben bu dizi ihracı olayına o gözle bakıyorum . Her neyse uzatmayayım, Makedonya kısmi olarak bir Türk ülkesi diyebiliriz, Makedon Türklerinden bir arkadaşla görüştüğümüzde Türkler'e karşı ayrımcı politikaların olduğundan bahsetti fakat zamanla  olumlu yönden değişen algılar da varmış. Zamanla değişmeyen şeyler hep bizim ülkeye has maalesef.

Tanıtıma gerek yok; Türk Mahallesi



Üsküp hiç bir toplu taşımaya binmeden, yaya olarak gezebileceğiniz tavsiyem 2 günden fazla vakit ayırmaya gerek olmayacak bir şehir. Üsküple ilgili her yerde okuyacağınız üzere gereksiz biçimde her tarafa heykel dikmişler. Milli bilinç oluşturacağım diye yapmışlar ama olayı abartmışlar Bulgar milli bilincini ihlal edip Bulgar kahramanların heykelini falan da dikmişler, bi' kısım heykele konu olan şahısları kimse bilmiyor bile. Üsküp'te şunları yapın yada şuralara gidin diye bir şey demeyeceğim. Öyle ahım şahım yerler yok zaten. Kısa bi' araştırmayla Üsküp'e dair gezilecek yerleri listeyebilirsiniz.

Büyük İskender Meydanı & Heykeli

Makedonya'ya gelenlerin için turistik sayılabilecek en uğrak yerlerden birisi Ohrid. Üsküp şehir istasyonundan ortalama saat başı Ohrid'e otobüs bulmak mümkün. Kişi başı 500 Makedon dinarı ödüyorsunuz Ohrid için. Bu da yaklaşık olarak 24 Türk lirasına denk geliyor. Yolculuk süresi 3.5 saat ve size yol boyunca güzel bir manzara eşlik ediyor. Otobüsler 303 ayarında sovyetlerden kalma otobüsler, bu sayede yıllar sonra 303'e binme keyfi yaşadık, teşekkürler komünizm.  Ohrid sanırım Makedonya'nın en güzel yeri. Şehir eski ve yeni olmak üzere ikiye ayrılmış. Ohrid gölüne nazır kısım şehrin eski şehir kısmına düşüyor. Burada yine çok güzel bir Türk mahallesi var. Ve Ohrid gölü harika. Yukarıda görsel olarakta sunduğum, ilk paragrafta mevzubahis olan St. Joan Kaneo'da göle nazır bir tepede Ohrid'de bulunuyor.

Ohrid
Bizim planlarımızda Ohrid'e sabah erkenden gelip gün sonunda tekrardan Üsküp'e dönmek vardı fakat Ohrid'i çok beğenince bir gün daha kalıp iyice tadını çıkaralım dedik. Burada güzel bir Eski Osmanlı evinde yer ayarlayıp geceyi burada geçirdik. Ohridle alakalı olarak 4-5 tane tarihi kilise var onları gezin, şehir merkezinde eski bir Osmanlı camisi ve o da güzel ama asıl tavsiye edeceğim bunlar değil. Şansınıza açık bir hava denk gelirse mutlaka t. Joan Kaneo'da kilisesinin harika manzarasından güneşin batışını lzleyin, çarşaf gibi Ohrid gölünün tadını çıkarın. Hayatımdaki en iyi seyahat tecrübelerinden birisi oldu bu manzara karşısında güneşin batışını izlemek. Diğer bir tavsiyem de özellikle kalabalık bir grupla geldiyseniz Ohrid'e tekne kiralayıp gölde tur atıp, yaz mevsiminde tertemiz göl suyuna girebilirsiniz.

Ohrid'den sonra Üsküp'e dönmenin tek mantıklı yanı Matka Kanyonu'na gitmek olurdu zaten ki biz de öyle yaptık. Aslında epey kararsız kalmıştık gidelim mi gitmeyelim mi diye. Marka Kanyonu Üsküp'ün biraz dışında kalıyor, yaklaşık 17 km dışında.  Taksi dışında çok sık ulaşım aracı yok. O yüzden son dakika kararıyla gittik. Sorduğumuz taksiler genelde 10 euro dedi. Bi' taksicilye 5 euroya anlaşıp kanyona ulaştık. Kanyon akan bir nehre baraj yapılmasıyla enfes bir mekana dönüştürülmüş. Güzel bir nehir etrafında inanılmaz yeşillikte dağlar var. Burada isterseniz trekking yapabilirsiniz, dilerseniz orada motor kiralayabiliryorsunuz. Tracking olayına girersen dağ bayır fazla zevk alamazsın, manzaradan da mahrum kalırsıno yüzdne en iyisi motor kiralamak. Kişi başı 400 Makedona dinarı (18.5 TL). 1 saat dolaştırıyor ve çok eski bir mağara turu var. Mağara turunun çok cezbedici olduğunu söyleyemem fakat manzara ve o suda seyahat etmek mükemmel bir deneyim. Üsküp'e gidenler 3-4 saatini ayırıp mutlaka kanyonu görsün. Kanyonda restoran ve kafe var ama dışarıdan getirdiklerinizi yiyebileceğiniz banklar da mevcut. Makedonya'ya göre de gayet turistik bir yer olmasına rağmen o kafe de çok pahalı bi' mekan değil zaten. 'Bulmuşken geçirelim' zihniyeti bu topraklarda gayet sıradan ve yerleşik bir işletme ahlakıyken Makedonlar'da pek yerleşmemiş.



Makedonya genel olarak ucuz bi' ülke. Yeme içme barınma meselelerinde bize göre neredeyse yarı yarıya fiyatta çoğu yer. Çok ahım şahım lüks mekanlar yok.Ülke olarak zaten diğer Balkan ülkeleri gibi  kitsch bi' ülke, Balkanlar'ın estetik yetersizliği burada da var. Güzel ırktan gelen bi' toplum fakat güzel giyinmeyi beceremiyorlar, zevkleri genelde biçimsiz. Mesela gördüğüm yaygın erkek modası kot şort, baskılı tişört ve bel çantasından ibaret, oğlum yılan gibi çocuksun kendini niye heba ediyorsun. Kızları da öyle, abartılı makyajla bizim düğün kızlarına dönüyorlar. Binalar hakeza, abartılı ve Sovyet estetiği artıkları.
Yeme içme meselelerinde farklı lokal tatlardan hoşlanmayanlar için Üsküp ve Ohrid'de Türk lokantaları mevcut. Ağırlıklı olarak köfte ve kuru fasülye üzerine çalışıyor. Çay meselesi yaygın değil hatta biraz turistik diyebilirim. Aynı şeyi Bosna'da da görmüştüm, Türk turist akımından ötürü kafeler Türk çayı bulunur uyarıları asıyor. Yerel halk Türk kahvesi içiyor.

Sonuç olarak Makedonya 3-4 günlük bir tatil için güzel ve ucuz bir tatil destinasyonu. En başta dediğim gibi çok büyük beklentilerle gitmediğiniz zaman çok güzel yerlerden tat alabilirsiniz.




Ohrid Gölü