27.07.2010

Memleketin Tüm Düğünleri



Lümpen/Kenar Mahalle Düğünü: Sokak düğünleri Anadolu'da kalmıştır derdim ama İstanbul'da da gördüm. Yaygınmış hatta. Düğün salonu işletmeciliği de güzel işe benziyor. O yüzden salondan biraz büyük mekanlar bile düğün salonu haline getirilmiş çoğu yerde. 3 ayrı yerde salon düğününe gittim hepsinde aynı sahneler, aynı müzikler, aynı ritüeller vardı. Öncelikle bu tür düğün ortamları genç kızların meşru çerçevede 'dağıtma' merasimi şeklinde geçiyor. Sosyal yaşamlarında hiç giyemedikleri kadar dekolte giyip, ağır makyaj yapıp, ailelerinin önünde erkeklerle dans edebiliyorlar. O bi' kaç saati hiç olmadıkları ama belli ki çok arzu ettikleri standartlarda geçirebiliyorlar ve tüm bunların hepsi düğün ortamı kalkanında mazur görülebiliyor.Aslında herkesin dağıtmak için meşru zemini düğün salonları. Nette gülerek izlediğiniz garip düğün dansları aslında çokta garip değil. Çoğu yurdum düğününde benzer malzeme çıkarabilecek potansiyelde olanlar var. Bana düğünlerde neden oynamadığımı soruyorlar mesela.

Tüm bu salon düğünleri aynı atmosferde geçiyor demiştim. Damat gelin düğün salonuna giriyor. Kendi seçtikleri müzik eşliğinde dans ediyorlar (bi' tanesi Enrique Iglesias'tan Hero idi). Sonra damat gelin köşesinde oturup kutlamaları bekliyorlar. Takı töreni esnasında "damadın amcasından büyük burma..." görgüsüzlüğüne şahit olmadım. İkram niyetine sunulan ise ucuz meyve suları ve kuru pastalar. Hiç bi' şey ikram etmemekten iyidir düşüncesiyle masalara dağıtılmış gibi.... Çocuklar ıskalamıyorlar tabi. Pasta kesme anının favori müziği Mustafa Çeçeli'den Hastalıkta ve Sağlıkta. Demet Akalın'dan Evli Mutlu ve Çocuklu ise son zamanlarda atakta. Salona hakim olan hava ise lümpen karmaşası. Kontrolden muaf ortalıkta koşturan çocuklar, bi' ayağı sahnede bi' ayağı masada kararsızlar, sahneden inmeyen geçen kızlar, müzikten ve havasızlıktan rahatsız olan yaşlılar, sigara molası verenler, Ford'un seri üretimine geçmiş salon çalışanları, basit konfetiler, parlak kumaşlı estetik düşmanı masa örtüleri, 80lerin disko ortamını çağrıştırmaktan öte işlevi olmayan renkli spot lambaları, gösteri maymunundan farkı kalmayan damadın ve gelinin anne babası....


Mütedeyyin Düğünü: Hem orta sınıf hem de üst sınıf mütedeyyin düğünlerine katıldım. Düğün ritüelleri mensubu olunan cemaate göre değişiklik gösteriyor sanırım.Ama genelde harem selamlık oluyor. Gittiğim  orta sınıf düğünü bi' düğün salonundaydı. Program açılışı Kuran-ı Kerimle oluyor mutlaka. Ardından İslam'da evliliğin önemine dair bi' sohbet oluyor. Sonra lokal ilahi grupları def ney eşliğinde ilahi söylüyorlar. Salonun ortasında semazenler dönüyor. Komik bi' görüntü. Bunları kiralıyor musunuz diye sordum. Kiralıyorlarmış. İlginç bi' istatistik olarak, 10 kapalı bayandan yaklaşık 3 tanesinin kızının başı açık. 

Üst sınıf mütedeyyin sınıf düğünleri ise düğün salonları yerine lüks mekanlarda oluyor. Beykoz, Üsküdar, Rumeli Hisarındaki kasırlarda, belediyeye ait sosyal tesislerde oluyor genelde. Ortamda ilk dikkat çeken, lüks ve ihtişam. Muhafazakar kanallarda görülen simaları da gördüm. Hükümetten de mutlaka birileri vardı. Her iki düğünde de gelinleri görmedim. İlginç olarak katıldığım 2 düğününde politize olduğunu gördüm. Birinde sağ sendika temsilcisi sendikacılığın solcuların tekelinde olmadığını, muhafazakarların da sendikalaşması gerektiğini ifade ederek sendikalarına davet etti. Diğerinde ise sahneye çıkan bi' konuşmacı herhangi bi' siyasi partiye gönderme yapmadan, yeni anayasa referandumu için evet oyu çıkması temennisini dile getirdi.

Beyaz Türk Düğünü: Gittiğim düğünler arasında açıkcası en yavan geçen düğündü. 5 yıldızlı bir otelin havuz başında gerçekleşti. Arko fon müziği olarak kenarda çello keman eşliğinde klasik müzik çalan bi' grup var. Herkes gösterişli olmak için müthiş bi' gayret sergilemiş gibi. Mutlaka yemekli oluyor ve mönü zengin. Orta ve alt sınıfın aksine alkol alımı gizli değil. Rakı veya viskiden ziyade ağırlık şampanya. Klasik müzikle başlayan düğün ilerleyen saatlerde mutlaka yurdum düğünleri kıvamını alıyor. Kasap oynayacak, fidaydayla coşacak amca, kuzen, dayı mutlaka bulunuyor.

İç Anadolu ve Güneydoğu'da da daha önceleri düğünleri katıldığım oldu. İstanbul gibi metropollerde düğünler bi' kaç saatlik aktivite olarak sınırlı kalsa da kırsalda şölen havası yaygın. Sabahtan başlayan, günlerce devam eden, büyük bi' popülasyonu içine alan düğünler de var.

2 yorum:

Leyla dedi ki...

seninki nasıl olacak acaba, merak ediyor musun?

axel dedi ki...

Bilmiyorum leyla, pek düşünmedim. Uzak gelecek nasıl olsa;)