4.01.2010

Axelgiller'in Mübadele Hikayesi: Kartal Pendik Gitik Geldik

Büyük büyük dedemlerin yani Axel klanının Türkiye'ye mübadelesine devam....


Bizim klan Türkiye'ye gelince  adaptasyon sorunu yaşamış önceleri. Ne anglosakson(kelimenin çağrışımı kötü, kabul) kalabilmişler ne de Türk olabilmişler, Anglo-Türk kırması bi'şey olmuşlar, bizim Euro-Türkler hesabı. Bu uyumsuzluğu örneklendirmek icap ederse, İskoçaya'dan gelen büyük büyük halamın oğlu Esenler'de ekose etekle gezince büyük sorunlar çıkmış mesela. Teddy Boy takılan büyük büyük kuzense Güngören'in bıçkın delikanlıları tarafından "hayırdır birader kırık mısın kamil misin" türü sataşmalara maruz kalıyormuş. Klanının genç kızlarından bahsetmeme gerek yok sanırım.
"Bu nasıl klan lan hayırlı bir tek evlat bile mi çıkmaz" dediğinizi duyabiliyorum..

Bizim klan  kevaşe Margaret'in zulmünden kaçarken burada Milli Şef dönemine yakalanmış.Yağmurdan kaçıp doluya tutulduğunuzu varsayın..Ama onun öncesine İstiklal mahkemeleri var. Şapka giymeyenlerin şehrin muhtelif ağaçlarında sallandırıldığı günler. İstiklal mahkemesinin 3 Ali'sinden Kel Ali ile büyük büyük dedem takışıyor. Mesele alacak verecek meselesi. Kel Ali bi' maç esnasında büyük büyük dedemin Beyaz Nike Celtic şapkasını hacılıyor. Doğal olarak aralarında mevzu çıkıyor. Kel Ali dedeme: "Seni Fizan'a sürerim" diyor.  Büyük büyük dedem de gariban napsın Fizan'ı metafor zannediyor. Nerden bilsin Fizan diye bi' yer var. Cahil cesur olurmuş: "Sürmeyen toptur" diye çıkışınca olan oluyor.

Geçen bölümün esas oğlanı, klanın tescilli hayırsız evladı büyük büyük amcam Türkiye'de tribün olayına giriyor. Ama dikiş tutturamıyor. Bari askere gideyim diyor. Askerliği gazinoda yapmış rahatmış yani. İşte bu bizim klanın hikayesi.

Hiç yorum yok: