8.12.2009

Miguel


12-13'lü yaşlarımın yatılı okul günleri... Her akşam zorulu ders etüdlerinin ardından 45 dakikalık kitap okuma saati olurdu. O yaşlardaki çocuklar için yapılabilecek en güzel ebebeyn uygulamalarından birisidir herlade bu. Çoğu dünya klasiğini kötü tercümelerinden de o kitap okuma saatlerinde okudum. Kafayı yiyecek derecede Jules Verne kitaplarına düşkündüm mesela. Kafayı sıyırtacak kadar renkli dünya sunuyordu çünkü Jules Verne . O yaşların doğası gereği sadece kız kolejindeki kızları hayal etmenin yanında hayal dünyamız için güzel bir çeşitlilikti.

Yıllar geçip gitti, klasikleri  sağlam çevirilerinden okumak gerekti.Yapı Kredi Yayınları'nın, Cervantes'in La Manchalı Asilzade Don Quijote'si, yani romanların atasının orjinalinden birebir çevirisi var. Özel basım kitapta Cervantes'in o yıllarda (1605) kitap için yazdığı önsöz, kilisenin tasdiki gibi güzel detaylar var (kilise tasdiki lazım tabi, hala engizisyon var, öperler yoksa adamı). İki cilt , 900 sayfa civarında...Tribünden sahaya atsan garanti 4 maç sahan kapanır ..En son Don Quijote'yi orta 1'deyken Timaş yayınlarından okumuştum. Kitapta Don Quijo'teyle Sancho Panza'nın cemaatle namaz kılmadığı kalmıştı bi..

Bunları niye yazıyorum? Üniversite son sınıfa gelmiş, 'bugüne dek 1 kitap okudum' diye böbürlenenmenin olağan sayıldığı memleket şartlarına tahammül edebilme kapasitem zorlandığı için.

1 yorum:

Leyla dedi ki...

kız koleji-erkek koleji durumları ehehe :) yahu facebook profilinde bakıyorumda bizim liseden kızların %70'i erkek kolejindekilerle evlenmiş. demekki o yaşlarda kurulan hayaller çoğunlukla gerçeğe dönüştürülmüş. bizde de haftanın belirli günleri öğlen yemeğinden sonraki ilk dersin ilk 20 dakikası kitap okuma saatiydi.. matematik dersine denk gelse diye ümit ederdik, denk gelirdide.. ben o zamanlar daha çok severdim kitap okumayı :) haftada bir kitap bitecek derdik, 2 haftaya çıktı mı psikolojimiz bozulurdu hedefi tutturamadık diye. şimdi o yıllarda okuduğum kadar kitap okuyabiliyormuyum? utanıyorum söylerken ama hayır.. dediğin gibi hem ne okuyacağımı seçme özgürlüğüm ve kapasitem varken okumamak.. ben okumadığı için övünen bir gence denk gelmedim, iyiki de gelmedim, sanırım çakardım ağzına bi tane..